AŞI REKLAMLARI YENİDEN HORTLATILIYOR MU?

AŞI REKLAMLARI YENİDEN HORTLATILIYOR MU? 

Kamu destekli reklamlarda aşı yaptırmayı reddeden insanların sayısının tehlikeli boyutlara çıktığını yana yakıla anlatıyorlar. Öyle bir algılama yapmaya çalışıyorlar ki sanırsınız aşı yaptırmayı reddedenler yüzünden salgın hastalıklar tehlikeli boyutlara gelmiş. Halbuki yok öyle bir şey. Aşı yaptırılmayan çocuklarımız sağlıklı bir şekilde büyümeye devam ediyorlar.

Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 2011 yılında Türkiye’de 183 aile aşı yaptırmayı reddederken, 2017 yılında ise 23 bin aile reddetti. Devlet ve özel sektörün milyonlarca dolar ödeyerek ithal ettikleri aşılar depolarda kaldı. Bu sebepten, Reddetmenin tehlikeli boyuta çıktığını ekranlarda ağlamaklı edalarla anlatıyorlar. Nedense bu kamu yararlı reklam haberlerinde aşıyı gerekli gören çocuklu annelerin röportajlarını ballandıra ballandıra koyarlarken, reddeden annelerle yapılmış bir tek röportaj yayınlamıyorlar. Aşı vurdurmadıkları için çocuklarının daha sağlıklı büyümeye devam ettiklerini duymaktan mı korkuyorlar?

Bu aşı olayı yıllardır dünyanın da gündeminde. 

Thimerosal maddesiyle ilgili en çarpıcı açıklamayı civa zehirlenmesi konusunda dünyanın sayılı otoritelerinden biri olarak kabul edilen Kentucky Üniversitesi Kimya Bölümü başkanı Boyd Haley yaptı: “Bu maddeyi bir hayvana enjekte ederseniz beyninde hasar oluşur. Canlı bir dokuya enjekte ederseniz hücreleri ölür. Tüm bunları bilip de minik bebeklere bu maddeyi enjekte etmek şok edici bir hatadır.”

Rusya 20 yıl önce yasakladı, Türkiye’deki aşılarda halen var mı yok mu resmi bir açıklama yok.! Rusya’da 20 yıl önce yasaklanan “thimerosal” adlı maddeyi, geçen yıllarda Danimarka, Avusturya, Japonya, İngiltere ve İskandinav ülkeleri de aşılarından çıkardı. Ancak, Türkiye’de bebeğin doğumundan ilkokul 5’inci sınıfa kadar uygulanan tüm karma aşılarda (DBT, DT, Td, TT, Hepatit) thimerosal var. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye her yıl çocukları difteri, boğmaca, tetanos ve sarılıktan korumak için 40 milyon doz aşı ithal ediyor. Aşıların yüzde 60’i Bakanlıkça getiriliyor.

Gelişmiş ülkede yasaksa neden biz bu maddeyi hala kullanıyoruz? Thimerosal konusunda dünyada bir tartışma var. Ortadaki bu risk yüzünden ABD, İngiltere ve Avustralya gibi ülkelerde bu kullanılmamaya başlandı. Eğer gelişmiş ülkelerde bu madde kullanılmıyorsa Türkiye’de de kullanılmaması gerekir. Sağlık açısından maliyet düşünülmemeli. Çünkü bu madde vücuda girdikten sonra atılması çok güç. Kısa bir hesap yapmak gerekirse Türkiye’de bebekler için yılda ortalama 12 milyon “thimerosal”li aşı kullanılıyor. Bir bebek 1 yaşına gelmeden 3 defa Hepatit B, 3 defa karma, 2 defa da kızamık aşısı oluyor. Bir çocuk 8 kez thimerosal maddesi alıyor. Bu da 369 mg demek.Türkiye’de yılda ortalama 1.5 milyon bebek doğuyor. Kaba bir hesapla bu da 12 milyon aşı demektir.

Yetkilileri buradan ikaz ediyoruz. Gerekli koruma tedbirlerini alsınlar. Aşıların satışlarının düşmeye devam ettiğini görürlerse bu uluslararası aşı ve ilaç mafiası, laboratuvarlarında yetiştirdikleri mikropları ülkemize şırınga ederek suni hastalık salgınları oluşturabilirler. Yakın geçmişte çok defa yaptıkları gibi. Ayrıca zaman zaman basında yerli ilaç, yerli aşı üretilecek haberleri bir türlü kuvveden fiile dönüşemiyor. Kaldı ki Müslüman olarak aynı formülasyonla üretilecekse yerli olmuş, ithal olmuş bizim için fark etmez ki. Biz hem yerli olsun, hem Helal ve tayyib olsun istemek zorundayız.

Yüzlerce evde yaşayan Amerikalı çocuklara yönelik yeni bir araştırmada, aşılanmamış çocuklara kıyasla aşılanan çocukların aşağıdaki hastalıkları geliştirme olasılıkları daha yüksek bulunmuştur. https://deeprootsathome.com/vaccinated-unvaccinated-healthier/