CELLALE SIFATINA GİRMİŞ ETİ HELAL HAYVANLARIN İSLAM FIKHINDAKİ DURUMU NEDİR?

Dr.Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER

Dinimizde insanlara etlerini yemelerine izin verilmiş büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı hayvanların yetiştirilmesinde bugün batıdan ithal edilmiş yetiştirme metod ve teknolojileri sebebi ile inanan, dini hassasiyeti olan Müslümanların bu konu ile ilgili sorgulamaları bir türlü bitmek bilmiyor. Embiryodan itibaren GDO uygulaması var mı yok mu?, beslenmede kullanılan yem rasyonu etobur mu, otobur mu?, hormon kullanılıyor mu?, kesimden önce bayıltma varmı yokmu? kesim nasıl yapılıyor, elle mi, giyotinle mi?, kesimden sonra deri veya tüyler nasıl yolunuyor? vs. Bu ve buna benzer sorulara cevap veren yazılarımız sitelerimizde ve kitaplarımızda yayınlanmış olmasına rağmen genelde güvenini kaybetmiş insanlarımız sorgulamalarını bitiremiyor.

” Sana soruyorlar: Kendileri için halâl kılınan ne? De ki sizin için bütün tayyib ni’metler halâl kılındı, alıştırarak ve Allah’ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların da size tutuverdiklerinden yeyin ve üzerine «besmele» çekin ve Allah’dan korkun, çünkü Allah’ın muhasebesi çok sür’atlidir.” (Maide.Ayet4)

” Leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkasının adı anılarak kesilen; boğulmuş, vurulmuş, yukardan düşmüş, boynuzlanmış, canavar yırtmış olup da canlı iken kesmedikleriniz; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size haram kılındı. Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâmı beğendim. Kim açlıktan daralır, günaha istekle yönelmeden bunlardan yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. Çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir.” (Maide. Ayet3)

Yukarıdaki ayetlerden anlaşıldığına göre, İslâm Dini, insanlara sadece temiz ve zararsız olan yiyecek ve içecekleri (tayyibâtı) helâl, pis olan yiyecek ve içecekleri (habisâtı) normal şartlarda haram kılmıştır.

Cellâle, arapça bir kelime olup insan ve hayvan pisliği anlamına gelen”cellet” kökünden üretilen ve İslâm terminolojisine göre, murdar hayvanların leşleri gibi necis hayvansal besinleri sürekli olarak (cife) yiyen veya insan ve hayvan artıkları ile diğer zatı necis olan yiyecekleri sade veya karışık olarak yemekle beslenen ve dolayısıyla kokan deve, sığır, koyun, keçi gibi eti yenen dört ayaklı evcil hayvanlarla kanatlı evcil hayvanlara denilmektedir. ”

Binaenaleyh, insan sağlığını tehdit eden Cellâle, pis ve necis gıdalarla beslendiğinden dolayı kendi etleri, sütleri, yumurtaları, derileri, tüyleri, yünleri ve hatta karınlarındaki yavruları da necis ve dolayısıyla zararlı kabul edilmiştir.

” O peygamber, onlara, uygun olanı emreder ve fenalıktan meneder, tayyib olan şeyleri helâl, habis(pis) olan şeyleri haram kılar… ” İbn Abbas’ın rivâyetine göre, Hz Peygamber (sav), “bütün köpek dişli yırtıcı hayvanlar ile yırtıcı pençeli kuşların etlerinin yenmesini yasakladı.”

Bu hadisde geçen köpek dişli yırtıcı hayvanlardan maksat, dişleriyle başkalarını kapıp parçalayan ve kendilerini dişleriyle savunan saldırgan hayvanlardır. Bunlar, kurt, ayı, köpek, arslan, kaplan, pars, maymun, sırtlan, kedi, fil, domuz ve gelincik gibi hayvanlardır.

Keza, yırtıcı pençeli kanatlılar ise, bunlar da tırnaklarıyla kapıp avlayan ve tırmalayan kuşlardır. Bunlar da, kartal, çaylak, alaca karga, yarasa, atmaca ve şahin gibi kuşlardır. Bu her iki tür hayvanların da etlerini yemek haram kılınmıştır.

Şu halde, Sünen Hadis külliyatında yer alan hadisler açıkça Cellâlenin etinin, sütünün ve derisinin pis olduğunu ve yasaklandığını ifade ederken, yırtıcı dişli ve yırtıcı pençeli hayvanların da etlerinin haram olduğunu ifade etmektedir. Çünkü, bu hayvanlar da sürekli olarak hayvan veya insan leşleri ile diğer artıklarıyla beslenmektedirler. Bunlar, sanki tabii Cellâle hayvanlardır hükmündedir. Müctehitler de, Cellâlenin tüyünü, yününü ve hatta yavrusunu da hadislerde geçen et, süt ve derisine kıyaslamışlardır.

Kaynakça:

1. Kur’an ı Kerim
2. İslam Fıkhı Ansiklopedisi. Prof.Dr. Vehbe Zuhaylî
3. Sarahsi. El Mebsut
4. Nevevi. Ravzat’u-Talibin
5. Büyük İslam İlmihali. Ömer Nasuhî Bilmen
6.Dr.Abdulaziz Beki Cellale.Altınoluk(sayı 124.sayfa 041)